Varis nedir

Varis bacaklardaki yüzeyel toplar damarların genişlemesi ile kendini belli eden bir durumdur. Bacak kan dolaşımında, Yüzeyel toplar damarlar, derin toplar damarlar ile kıyaslandığında, kalbe dönmesi gereken kanın çok daha az bir kısmını taşırlar. Başta genetik yatkınlık olmak üzere, yaşam tarzı, gebelik, giyim tarzı meslek gibi bir çok faktör varise neden olabilmektedir. Varis yaygınlığına ve evresine göre farklı şikayetlere neden olan bir rahatsızlık olup, genellikle hayatı ciddi anlamda tehdit eden bir hastalık değildir

Sekonder varis

Bazı kişiler de derin venöz tromboz (DVT) sonrası  varis ortaya çıkabilir, buna sekonder varis denmektedir. Derin toplar damarların tıkanması sonucu, kalbe dönen kan dolaşımının bütün yükü yüzeyel toplar damarlara kalır ve genişlemelerine neden olabilir. Primer varis ve sekonder varis farklı nedenler ile ortaya çıkarlar, bu yüzden tedavi yöntemi belirlenmeden önce ultrason ile değerlendirme yapılmalıdır. Derin venöz tromboz ile varis farklı bir hastalıktır, tedavileri de farklı olmaktadır. Bu nedenle hasta, mutlaka bir kalp ve damar cerrahisi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

Trunkal varisler: Bunlar genellikle büyük varislerdir, görüntü dışında hiçbir şikayet olmayabileceği gibi, ağrı, bacaklarda dolgunluk hissi, ağırlık hissi ya da kramp gibi şikayetler olabilir. 

Rretiküler venler: Daha küçük olan varisler yaklaşık 1-3 mm, olan Daha az şikâyet yaparlar. 

Küçük kılcal varis: (spider venler, telenjiektazi), 1 mm’den küçük yüzeyel damarlardır. Çoğunlukla zararsızdır, sağlık problemi yaratmazlar, genetik yatkınlık vardır, yaşla artabilir.

Varis Tedavisi

Kompresyon tedavisi: (varis çorabı), şikayeti olmayan ve kozmetik kaygısı olmayan hastalarda tercih edilir.

Varis cerrahi tedavi (varis ameliyat tedavisi): Spinal anestezi altında, küçük bir kesi ile, yetmezlik olan yüzeyel damara tel gönderilir ve damar bu tel yardımı ile çıkartılır.

Endovenöz ablasyon (EVTA endovenöz termal ablasyon): Ultrason yardımı ile işlem yapılacak olan damara, lazer ablasyon veya radyofrekans ablasyon kateteri yerleştirilir, damar bu kateterler yardımı ile kapatılır. Bazı cerrahlar spinal anestezi tercih ederler, bazı cerrahlar tümesel (ablasyon uygulanacak damarın çevresine lokal anestezik içeren solüsyon enjeksiyonu) anesteziyi yeterli bulur. 

Yapıştırıcı ile tedavi: Bu işlemde yine ultrason eşliğinde kateter damarın içine yerleştirilerek yapılır. İşlem sırasında anesteziye gerek duyulmaz.

Ameliyatsız varis tedavisi, Köpük tedavisi: Küçük varisler için uygulanabilir, köpük haline getirilmiş sklerozan ajan kapatılmak istenen damarın içine enjekte edilir.

Skleroterapi: Retiküler ven veya telenjiektazik venlere sklerozan ajan enjekte edilmesi ile istenmeyen damarların kapatılması amaçlanır.

Yüzeyel lazer uygulaması (kılcal damar tedavisi): Kılcal varislerin skleroterapi veya lazer ile tedavisi amaçlanır.

Yukarıda sayılan tedavilerden hangi yöntemin uygulanacağına, muayene ve ultrason değerlendirmesi sonucuna göre, hasta ile birlikte karar verilir. 

Retiküler venler ve telenjiektaziler için uygulanan tedaviler, kılcal varis tedavisinde tekrarlayan seanslar gerekebilir. Skleroterapi sonrası işlem yapılan bölgede morluklar, ağrı oluşabilir ve zamanla kaybolurlar.  Kozmetik düzelme işlemden hemen sonra ortaya çıkmaz genellikle 6-8 hafta gibi bir sürenin geçmesini beklemek gerekir.

Skleroterapi uygulandıktan sonra, uygulama yapılan alanlarda %15-50 arasında hastalarda pigmentasyon (cilt de koyulaşma) oluşabilir. Büyük kısmı 6 ay sonra kaybolur bir kısmı da bir yıl içinde kaybolur. Daha fazla bilgi için doktorunuz ile görüşebilirsiniz.

Varisi olan kişiler için tavsiyeler !

Instagram